Ahmet Selçuk İlkan Şiirleri Ahmet Selçuk İlkan Hayatı Ahmet Selçuk İlkan 1955 yılında Adana’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini ayrı yerde tamamladı. Lise yıllarında yazdığı ve çeşitli sanat dergilerinde yayınlanan şiirleri ile
Ahmet Selçuk İlkan 1955 yılında Adana’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini ayrı yerde tamamladı. Lise yıllarında yazdığı ve çeşitli sanat dergilerinde yayınlanan şiirleri ile dikkat çekti. 1973 yılında yüksek öğrenimini tamamlamak üzere Almanya’nın Berlin şehrine gitti. Berlin Teknik Üniversitesinde Mimarlık eğitimini sürdürürken bir yandan da sanat çalışmalırana devam etti.
1975 yılında Hayat Dergisi’nin düzenlediği ‘Aşk’ konulu şiir yarışmasında ‘Hatırlar mısın? ‘ isimli şiiriyle ilk birincilik ödülünü kazandı.
1976 yılında Mimarlık öğrenimini yarım bırakarak Türkiye’ye döndü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümüne girdi ve 1980 yılında mezun oldu. 1978 yılında profesyonel olarak şarkı sözü yazarlığına da başlayan İlkan’ın şarkıları o dönemin popüler sanatçıları seslendirdi. İlk şarkıları şunlardır: Ya Seninle Ya Sensiz, Gözler Kalbin Aynasıdır, Ayrılık Kolyesi, Neredesin Ey Talih, Artık Ne Duamsın Ne Bedduam, Bayramın Olsun vs.
Bu güne kadar Türk müzik dünyasının en ünlü bestekâr ve yorumcuları ile çalışan İlkan’ın 1000’in üzerinde eseri bulunmaktadır. Bunlardan ilk akla gelen; Islak Mendil, Tahta Masa, Kahır mektubu, Anılar, Bir Pazar Günü, Sabahçı Kahvesi, Hatıram olsun, Bir Gülü Sevdim, Ya Seninle Ya Sensiz, Gözler Kalbin Aynasıdır, Sevdalıyım, Eyvah-Çaykarası, Çocukların Günahı Ne, Ben Ne İnsanlar Gördüm, Bana Sor Yalnızlığı, Eskici, Seninle Aşkımız Eski Bir Roman, Bir Cennettir Bu Dünya, Kurşuna Gerek Yok, Selam Olsun, Bizim Sokaklar, Yine Bugün Sensiz, Bir Evet Yeter, Seni Sana Emanet Ediyorum, Ya Benimsin Ya Toprağın, Sana Hasret Gideceğim, Liselim, Mastika ve diğerleri.
Ahmet Selçuk İlkan’ın bir başka özelliği Türk müzik dünyasında ilk melodi şiir akımını başlatmış olmasıdır. Mum Işığında (Ayten) isimli şiir albümü 1982 yılında piyasaya sürüldüğünde yepyeni bir akım ayak seslerini beraberinde getiriyordu.1991 yılında ilk şiir klibini çeken İlkan’ın bu güne kadar yayınlanmış 8 tane şiir albümü bulunuyor.
Eserleri
Mum Işığında (Ayten) 1982 Şiir Gözlüm (Fahriye Abla) 1984 Bak Bir Erkek Ağlıyor 1986 Bir Beyaz Karanfil 1988 O Adam Benim 1990 Seni Arıyorum 1992 Şairler Ağlamaz 1997 Ayrılıkların Şairi (Asi Bir Tutku) 2000 Son Romantik 2002
İşte En Beğenilen Şiirleri
Sen Vurdunda Ben Ölmedim mi?
Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni Sense araya korkular koydun. Yasaklar koydun… Bitmez tükenmez engeller koydun Şimdi nerdesin diye sakın sorma Sen çağırdın da ben gelmedim mi?
Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara, Yağmurlu havalara…Bu kasvetli akşamlara Sen varken Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına Otobüs duraklarına… Sen varken ayrılanlara ağlamazdım… Yıkılmazdım biten sevdaların ardından Gidenlere küsmezdim Kalanlara acımazdım… Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim Masumdum, çocuklar gibi Böyle delirmezdim-küfretmezdim… Hele ölmeyi hiç düşünmezdim. Şimdi soruyorum sana Adı sevdaysa bu cehennemin Sen yaktın da ben yanmadım mı?
Biliyorsun Bütün acılarına ‘yeşil ışık’ yaktım olmadı Bütün korkularına’arka çıktım’olmadı Dağlara merdiven dayadım olmadı Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı Benden artık pes Bu aşkın biletini istediğin gibi kes Nasılsa gidiyorsun Biliyorum git… Ama ardında Ağlayan bir çift göz Paramparça bir yürek Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan Çek silahını-daya sırtıma Titrersem namerdim… Sen vurdun da ben ölmedim mi?
Ayrılıkların Şairi
Ben ayrılıkların şairi, Yalnızların ozanıyım. Sen, sen masallar okurken daha, Ben acıların yazarıyım.
Haklısın, aramızda dağlar, denizler var, Haklısın, aramızda uçurumlar. Senin sevdaların, üç günlük masal, Benim sevdalarım, Allah’ına kadar.
Elma şekeri mi sandın aşkı, Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı. Hele bir kırılsın, feleğin çarkı, İşte ben o zaman görürüm seni.
Halâ tahta masalara yazıyorsam adını, Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın, Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni, Islak mendillere siliyorsam gözyaşlarımı, Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından, Bana sor yalnızlığı, Ayrılığı bana sor diye haykırıyorsam, Ve sabahçı kahvelerinde Bir çay gibi demliyorsam hasretini, Ve inadına özlüyorsam, o çay karası gözlerini, Bil ki, bu seni erkekçe sevdiğimdendir.
Bu benim ilk aldanışım değil, Bu benim son yıkılışım değil, Bırak bu sahte gözyaşlarını, Bırak bu masum bakışlarını. Üzülme, benim için üzülme, Üzülme bu son için üzülme, Ben, yeterim kendime
Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde, Varsın da her gece Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim, Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine, Asla pişman degilim.
Hatırla, bir adam diyordun hatırla, Ömür boyu sevsin beni ömür boyu, İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim. Çünkü ben, Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim.
Allah Kahretsin
Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kalbimi Kim ne derse desin! Tahammülüm kalmadı artık Bıktım seni sensiz yaşamaktan Nasılsa döneceğin yok senin Çıldıracağım bu gidişle Allah kahretsin! ..
Durup durup seninle gezdiğim yerlerde dolaşıyorum Sanki köşe başından sen çıkacaksın Sanki duraklarda beni bekliyorsun Geçen gün birine rastladım aynı sokakta Saçları sen gözleri sen kaşları sen Koştum heyecanla peşinden Ve hayatımda ilk defa bir tokat yedim senin yüzünden Allah kahretsin! …
Dünya ateşler içinde Savaşlar almış başını gidiyor Afrika’da insanlar açlıktan ölüyor Bense bu gidişle sensizlikten öleceğim Umurunda mı senin? Kimbilir hangi cehennemdesin? Allah kahretsin! ..
Hangi masaya otursam Senin sevdiğin içikiyi koyuyorlar önüme Vazomda hep senin sevdiğin çiçekler Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkılar Senin doğumgünlerini kutluyorum senden habersiz Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem Ecel gibi peşimdesin Allah kahretsin! ..
İşte böyle bir sevda benimkisi Bu zamanda, bu devirde Haklısın adam olacağım yok benim En güzeli artık son vermek bu hayata En korkunç uçurumlardan bırakmak kendimi Ya da en yüksek tepelerden En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi Ama içimde sen varsın Ya sana bir şey olursa? Allah kahretsin! ..
Biz Ne Ayrılıklar Görmüş Adamız
Gitmek istiyorsan gidebilirsin Biz ne ayrılıklar görmüş adamız Çekinme sende vur sırtımdan beni Biz ne ihanetler görmüş adamız
Aldırma sen benim yalnızlığıma Aldırma sen benim gözyaşlarıma Boşver sende kalmış yarınlarıma Biz kadere çelme takmış adamız.
Sevsen gidemezdin sevsen bırakmaz Sevsen çıldırırdın seven ne yapmaz Git bu ateşte beni kül etmez yakmaz Biz ne cehennemler görmüş adamız
Hadi daha çabuk daha acele Koş başka kollara koş güle güle Sen de unutursun adımı bile Biz ne vefasızlar görmüş adamız
Hep aynı hikaye hep aynı masal Sen bu şarkıyı git başka yerde çal Al yanı başımdan gölgenide al Biz ne yalnızlıklar görmüş adamız
Ağladım
Dün gece uzun uzun Seni andım ağladım. Sonu yok yolumuzun Ona yandım ağladım.
Kim bilir acımızı Bu yasak aşkımızı O eski şarkımızı Çaldım-çaldım ağladım! ..
Dolaştım sokaklarda Ağaran şafaklarda Seni senden uzakta Sardım sardım ağladım
Beni ta kalbimden vurdu gidişin Bütün umutlarım ağır yaralı Aklımdan çıkmıyor veda edişin Büyün duygularım ağır yaralı
Dünyayı başıma yıkmışcasına Bağrıma kurşunlar sıkmışcasına Sanki bir savaştan çıkmışcasına Bütün anılarım ağır yaralı
Aşkımız verirken en son nefesi Yıkıldı gönlümün sevda kalesi Sırtımda sanki bir bıçak darbesi Bütün anılarım ağır yaralı
Ayrılıp gidecek söyle ne vardı? Sonunda aşk değil gurur kazandı Artık mutluluğum dünlerde kaldı Bütün yarınlarım ağır yaralı! …
Aşkımız Eski bir Roman
Kalbimde arama eski yerini Sen gözümden akan sele karıştın İstesem de artık sevemem seni Hasret rüzgarına yele karıştın
Seninle aşkımız eski bir roman Yandı sayfaları külüdür kalan Sevgilim herşeyim sendin bir zaman Ne yazık sonunda ele karıştın
Kırılan kalbim var dinmez bir kini Ömrümce sürecek aşka yemini Kavuşmak imkansız artık sevgilim Dönüşü olmayan yola karıştın
Seni Arıyorum
Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım Sensizliğin köşe başındayım Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum Bütün umutsuzluğuma inat Yine seni arıyorum…
Dudaklarımda bildiğin o ıslık Sokak lambalarına sığınıyorum Hafiften bir yağmur ağlıyor benimle Bir deli rüzgar saçlarımda Yalnızlıktan üşüyorum Bulamayacağımı bile bile Yine seni arıyorum…
Anlatacak nelerim var bir bilsen İçimde ihtilaller kopmuş Kendime sürgüne verdim Mutluluğum çoktan iflas etmiş İtiraza hakkım yok biliyorum Beni savunmak sana düştü Seni arıyorum…
Yarım kalmış şiirlerim gibisin Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda Öylesine eksiğim sensiz Öylesine sahipsiz İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum İçinde geç kalmışlığın çaresizliği Çocuklar gibi ağlıyorum Ve gel gör ki her damla gözyaşımda Yine seni arıyorum…
Ayrılık Kapıyı Çalıyor
Ayrılık kapıyı çalıyor açma Biraz daha düşün zamanımız var.. Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa Seninle yazılmış romanımız var..
Gönül kapısından hemen uçma dur! Selamsız vedasız böyle kaçma dur! Bilinmez yerlere yelken açma dur! Seninle mutluluk limanımız var! …
Bir anda yokuşa çevirme düzü Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu Hatırla Tanrıya verdiğin sözü Ayrılmak yok diye yeminimiz var…
Bana Bunu Yapmayacaktın
Bana bunu yapmayacaktın Öyle sırtımdan vurmayacaktın beni Gelişin gibi onurlu olmalıydı gidişin Ve öylesine gururlu bitişin. Gel gör ki kötü oynadın bu oyunu Erken düştü masken yüzünden Demek sen içimde büyüttüğüm bir dev değil Bir hiçtin Görüyorsun işte Gittin Ve de bittin…
Bana bunu yapmayacaktın Böyle bir hançerle yıkmayacaktın beni Bir ihanetin adresi olmamalıydı ayak izlerin Yoksa ben mi yanlış tanıdım seni? Yoksa hep böyle kirli miydi senin denizlerin? İşte ellerimde Suç ortağın bir sinema bileti Bir pastane köşesi Bir tiyatro gişesi. Bu kadar ucuza gitmeyecektin Sigara dumanlarında harcamayacaktın bu aşkı Ve aşk cellatlarına meze yapmayacaktın beni Şimdi boş bir mezar bulsam Seni böylesine sevdiği için Oraya bırakırdım kalbimi…
Bana bunu yapmayacaktın Böyle küstürmeyecektin şiirlerimi Kaz kırmızısı yağmurlar Yağdırmayacaktın gecelerime Kanatlarını kırmayacaktın umutlarımın Beni böyle çıldırtmayacaktın!
Artık Adın ihaneti çağrıştırıyor bana Ve tadın bir yılanın en öldürücü zehrini Söyle Şimdi hangi yüreğe saplıyorsun O acımasız hançerini? .. Bil ki Bundan böyle Yasaklanmış kitaplarım gibisin bana Yaklaşmam yasak Dokunmam yasak Ve ömrümce Sarılmam yasak sana! ..
Sizlerden Gelen Şiirler
3 Yorum
Ararım Seni Akşam erken çöker yalnızlığıma Sokak sokak gezer ararım seni Hasretin gönlümün yangınlarında Alev alev yanar ararım seni
Gözyaşlarım kurur yanaklarımda Hüzünlü bir ıslık dudaklarımda Sigaram sabahlar parmaklarımda Nefes nefes çeker ararım seni
Gölgen düşer sanki hep yollarıma Adım adım yürür izlerim seni Bir çılgın özleyiş girer kanıma Yudum yudum içer ararım seni…
3 Yorum
Ararım Seni
Akşam erken çöker yalnızlığıma
Sokak sokak gezer ararım seni
Hasretin gönlümün yangınlarında
Alev alev yanar ararım seni
Gözyaşlarım kurur yanaklarımda
Hüzünlü bir ıslık dudaklarımda
Sigaram sabahlar parmaklarımda
Nefes nefes çeker ararım seni
Gölgen düşer sanki hep yollarıma
Adım adım yürür izlerim seni
Bir çılgın özleyiş girer kanıma
Yudum yudum içer ararım seni…
çok güzel şiirleri var tşkler
Şiirleri Çok Güzel Ayrılıkların Şairi Ahmet Selçuk İlkan