Türk Edebiyatının En Güzel ve Anlamlı 20 Şiiri

Türk Edebiyatının En Güzel ve Anlamlı 20 ŞiiriTürk Edebiyatının En Güzel ve Anlamlı 20 Şiiri. Türk Edebiyatı denilince akla gelen şiirleri sıralamak oldukça zordur. Bir çok önemli şaire, yada çok önemli şiirlere istemeden haksızlık etmek mümkün olabilir. Aşağıdaki listede Turgut Uyar, Cemal Süreya, Nazım Hikmet, Edip Cansever, Can Yücel, Attila İlhan, Orhan Veli, Necip Fazıl ve birçok önemli şairimizden en çok beğendiğimiz şiirlerin bir derlemesini sizler için bir araya getirdik.

Türk Edebiyatı denilince akla gelen şiirler kesinlikle bu liste ile sınırlı değil, ancak bu listedeki şiirleri mutlaka bilmeniz gerektiğini söyleyebiliriz. Türk Edebiyatı denilince aklınıza gelen en sevdiğiniz şiirleri Yorumlar bölümünde paylaşabilirsiniz.

İşte En Beğenilen En Güzel Şiirler

turgut uyar

1. Turgut Uyar – Bir Gün Sabah Sabah

“Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
Kim o dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıkdır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç’ten.
Fabrika düdükleri ötmektedir.”

nazım hikmet

2. Nazım Hikmet – Ben Senden Önce Ölmek İsterim

“Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin…
Fedakarlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.”

Cemal Süreya

3. Cemal Süreya – Biliyorum Sana Giden

“Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli”

orhan veli kanık

4. Orhan Veli Kanık – Ölüme Yakın

“Ölürüz diye mi üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük su fani dünyada
Kötülükten gayri?

Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.”

edip Cansever

5. Edip Cansever – Flaş

“Öyle bir yağmur ki bu, bilirsin
Dam saçak demeyecek, yağacak
Yağacak bir hışım gibi canevine kentin
Kalplerimiz küle gömülmüş elmalar gibi
Patladı patlayacak
Alacak sonunda kendi rengini.”

Özdemir Asaf

6. Özdemir Asaf – Seni Saklayacağım

“Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmiyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.”

İsmet Özel

7. İsmet Özel – Münacaat

“Hata yapmak
fırsatını Adem’e veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
ter döküp soru sormak nereye
sürüklermiş kişiyi.”

attila ilhan

8. Attila İlhan – Ölmek Yasak

“Olur mu gecemi yeşile çalmak
yıldız çivilemek parmakuçlarıma
ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak
hiç doğmamayı isterdim ama
bir kere doğmuşum ölmek yasak”

nilgun marmara

9. Nilgün Marmara – Kuş Koysunlar Yoluna

“Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum,
kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer. Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü benim kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış
hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
“Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna” bir çocuk demiş.”

Necip Fazıl Kısakürek

10. Necip Fazıl Kısakürek – Geçilmez

“Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;
Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez.
İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;
Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez.
Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,
Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez.”

ilhan berk

11. İlhan Berk – Ben Uyandım Bir Aşk Demektir Dünya

“Ben uyandım bir aşk demekti bu dünyada
-Sesin, bir gülü bırakmak gibi bir şeydi.
Karaydım, kağıt gibiydim yaşamalarda
Adım görseniz her gün o denizlerdeydi
Bin yıl bir M sesiydim aşağı Mısır’da.”

Şükrü Erbaş

12. Şükrü Erbaş – Kocaman Bir Çocuğu Öpüyorsun

“Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen
Herkesin perde perde çekildiği bir akşam
Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun
Ağzında eriklerin aceleci tadı
Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası
Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun.“

hasan hüseyin korkmazgil

13. Hasan Hüseyin Korkmazgil – Acılara Tutunmak

“acı çekmek özgürlükse
özgürdük ikimiz de
o yuvasız çalıkuşu
bense kafeste kanarya
o dolaşmış daldan dala
savurmuş yüreğini
ben bölmüşüm yüreğimi
başkaldıran dizelere”

behcet necatigil

14. Behçet Necatigil – Sevgilerde

“Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.”

haydar ergülen

15. Haydar Ergülen – İdiller Gazeli

“gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak

sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki granada, belki eylül, belki kırmızı

gövden ruhunun yaz gecesi mi ne
çok idil, çok deniz, çok rüzgar”

metin altıok

16. Metin Altıok – Sarıl Bana

“Çarpmış,
Paramparça etmiş,
Kara sütü, kara sevdayla seni…
Ve kara memelerinde dişlerin asi,
Karadır, upuzun yattığın gece,
Felek, ah ettirir, boynun kıl ince…
Cihanlar, çocuklar, kuşlar içinde
Sızlar bir yerlerin
Adsız ve kayıp
Sızlar, usul-usul, dargın,
Ve kan tadında bir konca,
Damıtır kendini mısralarınca…”

ahmed arif

17. Ahmed Arif – Kara

“Çarpmış,
Paramparça etmiş,
Kara sütü, kara sevdayla seni…
Ve kara memelerinde dişlerin asi,
Karadır, upuzun yattığın gece,
Felek, ah ettirir, boynun kıl ince…
Cihanlar, çocuklar, kuşlar içinde
Sızlar bir yerlerin
Adsız ve kayıp
Sızlar, usul-usul, dargın,
Ve kan tadında bir konca,
Damıtır kendini mısralarınca…”

sezai karakoç

18. Sezai Karakoç – İnci Dakikaları

“Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum
Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın”

Ataol Behramoğlu

19. Ataol Behramoğlu – On Ayrılık Şiiri 4

“Başka biri olacaksın istemesen de
Tenine başka bir ten dokunduğunda
Gövden buluştuğunda başka bir gövdeyle
Başka bir nefesle karıştığında nefesin

Başka biri olacaksın istemesen de
Gece uykunda ya da gün ortasında
İrkileceksin apansız bir duyguyla
Bir uçurum kıyısında sendelemiş gibi”

Bedri Rahmi Eyüboğlu

20. Bedri Rahmi Eyüboğlu – Sitem

“Yar yar!.. Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Yar yar
Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var”

Sizlerden Gelen Şiirler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir