Dünyanın Kanıtlanmış En Güzel Yerleri çarpıcı doğal güzellikleri, zengin kültürel mirasları ve eşsiz cazibe merkezleriyle tanınan çeşitli nefes kesici muhteşem manzaraları ile işte en güzel yerler listemiz.
Dünya doğal güzellikler ve büyüleyici manzaralarla dolu. Tabii bu muazzam yerler arasında bir seçim yapmak gerekirse herkesin seçiminin farklı olacağı kesin. Çünkü kimilerine göre en güzel yer, masmavi bir denizin kıyısıyken kimileri için de yemyeşil bir ormanın içi. Peki, bu güzellikler arasında sıralama yapabilmek mümkün mü?
Bu sorunun cevabını merak edenler için dünyanın en güzel yerlerini sıralayan bir araştırma yapılmış. Bu sıralamayı yapabilmek için insanlara meşhur doğa harikaları gösterilmiş ve göz izleme teknolojisi kullanılarak insanların dikkatini çeken manzaralar sıralanmış.
Dünyanın en güzel yerleri listesi
O halde gelin, bu araştırmanın sonucuna göre dünyanın en güzel yerleri nereler ve detaylarını, birlikte keşfedelim.
Araştırma sonucunda dünyanın en güzel yerleri arasında ilk sırayı Kanada’da bulunan Peyto Gölü alıyor. Göz kamaştırıcı dağlarla çevrili turkuaz rengi sularıyla büyüleyici bir manzaraya sahip olan Peyto Gölü’nün sularının farklı rengi buzullardan kaynaklı. Buzullar, Peyto Gölü’nün tablo gibi manzarasına en etkileyici dokunuşu yapıyor diyebiliriz. Ancak yeşilin ve göle özgü mavinin muhteşem uyumunu görmek için Peyto Gölü’ne bahar ve yaz aylarında gitmeniz gerekli.
Peyto Gölü, doğa sporları sevenler için de mükemmel bir rota. Yılın farklı zamanlarında kayak, yürüyüş ve bisiklet turları yapabileceğiniz parkurları mevcut. Ayrıca gölün bulunduğu Banff Ulusal Parkı içerisinde kamp alanları da mevcut. Böylelikle dünyanın en güzel yerini hem gece hem gündüz deneyimlemeniz mümkün.
İkinci sırada, güzel bulunması ile çok da şaşırmayacağımız, masmavi suyu ve parlak beyaz kumu ile dünyaca ünlü Maldivler’deki Meeru Adası yer alıyor. Dünyadaki en güzel tatil yerlerinden biri olan Meeru Adası, yeryüzünde cenneti deneyimlemek isteyenlerin ortak noktası. Ayrıca balayı tatili denildiğinde de akla ilk gelen seçeneklerden.
Meeru Adası’na sadece tekne ile ulaşabildiği için bu ada, hayatın karmaşasından biraz olsun kaçmak için mükemmel bir fırsat. Ayrıca ada içerisinde misafire özel villaların, plajın, SPA ve restoranların olduğu lüks bir otel bulunuyor. Yani sadece manzarası ile değil, imkanlarıyla da dünyanın en güzel yeri.
İngiltere’nin güney kıyısında, Manş Denizi sahilinde bulunan Jurassic Coast, 2001 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren bir güzellik. 185 milyon yıllık jeolojik bir geçmişe sahip bu yer, farklı zamanlarda çöl, tropikal deniz ve bataklığa dönüşmüş. Milyonlarca yılda geçirdiği bu dönüşümün izlerini ise kayalıklarında bulunan fosillerden görmek mümkün.
Jurassic Coast’un güzelliği sadece fosil kalıntıların keşfi ile sınırlı değil. Doğu Devon’daki Exmouth’tan Dorset’teki Studland Körfezi’ne kadar 154 kilometre boyunca uzanan bu eşsiz alanda, kayalıkların arasında kalmış sakin koylar ve masmavi bir deniz sizi bekliyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletine bağlı Yosemite Ulusal Parkı, 750 bin dönümlük alanda doğal yaşama ve eşsiz manzaralara ev sahipliği yapan kocaman bir park. Parkın içerisinde yemyeşil ağaçlarla bezeli dağları, dağların arasından akan şelaleleri, dev sekoya ağaçlarını ve yaban hayvanlarını görmek mümkün. Kısacası Yosemite’nin her bir noktasında, dünyanın en güzel yerleri listesini tamamlayacak kadar farklı doğa harikası bulunuyor.
Yosemite Ulusal Parkı, sadece doğal güzellikleri değil, sunduğu aktivite çeşitliliği ile de her yıl milyonlarca turistin ortak noktası. Özellikle ekstrem sporları sevenler için mükemmel bir rota. Parkın doğal güzelliklerini zirveye ulaşıp görmek isteyenler, Half Done ve El Capitan olarak bilinen kaya tırmanışı alanlarını ziyaret edebiliyor. Bunun dışında park, kış aylarında da kayak yapmak için oldukça elverişli. “Sadece doğa ile başbaşa kalmak istiyorum.” diyorsanız da dünyanın en güzel yürüyüş rotası tüm güzellikleri ile sizi bekliyor.
Yeni Zelanda’nın Canterbury bölgesinde bulunan Tekapo Gölü, Güney Alplerinden gelen buzul suyu ile besleniyor. Bu nedenle bu göl de listenin en başında yer alan Peyto Gölü gibi eşsiz bir mavi renge sahip. Aynı zamanda Tekapo Gölü, yılda ortalama 2.400 saat güneşlenme saati ile Yeni Zelanda’nın en güneşli yerlerinden biri. Adeta Güneş, ışığını gölün üzerine tutarak bu güzelliği daha çok göstermek istiyor.
Eşsiz manzaraları ile büyüleyici Tekapo Gölü’nün güzelliğini tamamlayan Good Shepherd Kilisesi ise hemen gölün kenarında yer alıyor. Bu küçük kilise ve gölün masmavi suları birleşince tablo gibi bir manzara ortaya çıkıyor. Bu nedenle de Tekapo Gölü, özellikle fotoğrafçılar için eşsiz bir rota.
Dünyanın en yüksek şelalesi olarak bilinen Angel Şelaleleri, 979 metre yüksekliğe sahiptir. Venezuela’da yer alan Angel Şelaleleri’nin 1912 yılında Venezuelalı kaşif Ernesto Sanchez La Cruz tarafından keşfedildiği biliniyor. Burayı görmek için en uygun zaman diliminin ise Haziran-Kasım ayları aralığında olduğunu belirtmek isteriz. Bu aylar şelalenin suyunun en bol olduğu zamandır.
Filipinlerin en gözde noktası olan Boracay, tüm dünyadaki en dikkat çeken adaların arasında yer alır. Plajları ve iklimiyle ziyaretçilerini büyüleyen Boracay, balayı çiftleri için de harika bir tatil alternatifi sunar. Bu bölgeyi ziyaret etmeniz için her mevsim doğru zamanken özellikle Mart, Nisan ve Mayıs aylarını tercih etmenizi öneririz. Burada pek çok etkinliğe dahil olabilirsiniz. Bu etkinlikler arasında jet ski, parasailing, tekne turu gibi seçenekler yer alır.
Kara ve denizin eşsiz bir buluşma yaşamasıyla Moher Kayalıkları ortaya çıkmıştır. Bu alan Batı İrlanda’nın en popüler ve turistik alanlarından biridir. Ayrıca bu alan 20’den fazla deniz kuş türü için de ev sahipliği yapar. Sürdürülebilir turizmi destekleyen UNESCO Küresel Jeoparkı’nın bir parçası olan Moher Kayalıkları, barındırdığı kuş türü ile yaban hayatın önemli bir noktasına sahip olmasıyla özel koruma alanı olmuştur.
Norveç’in en büyük adası olmasıyla bilinen Svalbard, Hollandalı Willem Barentsz Kuzey denizi rotasını ararken bulunmuştur. Bu adada yapılabilecek etkinlikler arasında ise yürüyüş, kano, buzul mağaralarında yürüyüş, köpek kızağı safarisi yer alır. Ayrıca buraya geldiğinizde Lenin heykelini ziyaret etmenizi öneririz. Kuzey ışıklarını burada keşfedebileceğinizi söylemek isteriz. Vize istemeyen bu bölgeye Oslo’ya uçarak ve oradan da Longyearbyen’e giderek ulaşılabilir.
Endonezya’nın Bali adasında yer alan Ubud, el işi sanatlarının, ağaç oymacılığının ve müzeciliğin gelişmiş olduğu bir noktadır. Burada ayrıca antik tapınaklar, görkemli kraliyet sarayları, yeşil tepeler ve pirinç terasları görülmelidir. Bu bölgeyi ziyaret etmeniz için en uygun dönemin ise Nisan-Mayıs-Haziran-Eylül-Ekim ayları olduğunu belirtmek isteriz.
Burada mutlaka görmenizi önerdiğimiz noktalar ise;
Maymun Ormanı
Tegalalang & Jatiluwih Pirinç Tarlaları
Bali Salıncağı
Ubud Sarayı
Kısacası araştırmada sıralanan tüm bu yerler ve daha fazlası ile dünyada keşfedilmeyi bekleyen pek çok güzellik var. Önemli olan ise dünyayı keşfetmeye başlamak için bir adım atmanız. “Nasıl yapacağım?” diye düşünmeden dünyayı keşfetmek istiyorsanız Tatil yapın (:.